SON DAKİKA YAŞAM HABERLERİ: 'BABAMLA AİLESİNE BENZEMİYOR DİYE DALGA GEÇİYORDUK': ŞOK EDEN DNA BULMACASI
Her şey pandemide DNA testi hizmeti veren bir şirkete posta yoluyla tükürük örneği göndermesiyle başladı.
Matthew'nun babasının 1940'larda bebekken çekilmiş siyah beyaz bir aile fotoğrafı.
BBC'ye Matthew ismiyle konuşan kişinin babası, 1940'ların sonlarında bebekken çekilmiş bir fotoğrafta görülüyor. Babasının kahverengi gözleri ve siyah saçları vardı. Büyükannesi ve büyükbabası ise çarpıcı mavi gözlere sahipti.
İngiltere'nin güneyinde öğretmenlik yapan Matthew, ailesinde sürekli "babam ailesine hiç benzemiyor" diye şaka yapıldığını söylüyor.
Bu durumun çok geçerli bir sebebi olduğu ortaya çıktı.
Matthew'un babası yaklaşık 80 yıl önce hastanede doğduğunda başka bir bebekle karıştırılmış. Gerçeği hiç öğrenemeden, geçen yılın sonlarına doğru hayatını kaybetmiş.
'POSTA YOLUYLA TÜKÜRÜK ÖRNEĞİ'
Pandemi sırasında Matthew, ailesiyle ilgili kafasını kurcalayan sorulara yanıt aramaya başladı. Postayla bir tükürük örneği göndererek DNA analizi yaptırdı.
Soyağacı hizmeti veren şirket, onun DNA kaydını dev bir çevrim içi veritabanına ekledi ve böylece benzer DNA'ya sahip diğer kullanıcıları görmesini sağladı.
Soyağacımda ortaya çıkan isimlerin yarısını daha önce hiç duymamıştım. Tuhaf geldi, eşimi arayıp 'galiba o eski şaka gerçek çıkabilir' dedim.
Matthew ardından babasından da DNA örneği göndermesini istedi. Babasının DNA'sı, aynı gizemli aile grubuyla daha da yakın bir genetik bağ taşıdığını ortaya koydu.
Site, Matthew'un babasının kuzenleri olabileceğini öne sürdüğü iki kadınla iletişime geçti. Hepsi bu akrabalığın nasıl olabileceğini anlayamamıştı.
Birlikte çalışarak, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden birkaç ay sonra, 1946 yılına ait doğum kayıtlarına ulaştılar.
AYNI HASTANE, BAŞKA ERKEK BEBEK
Belgelerde, babasının doğduğu sanılan tarihten bir gün sonra, doğu Londra'daki aynı hastanede başka bir erkek bebeğin kaydının yapıldığı görülüyordu.
O bebeğin soyadı da Matthew’nun soy ağacında karşılarına çıkan nadir soyadla aynıydı. Bu bağlantı, Matthew’nun aldığı doğum belgeleriyle de doğrulandı.
Matthew için o an her şey yerine oturdu:
Ne olduğunu hemen anladım. Aklıma gelen tek mantıklı açıklama hastanede iki bebeğin karışmış olmasıydı.
Matthew ve iki kadın, DNA eşleşmelerini temel alarak yeni bir soy ağacı oluşturmayı başardı.
Bulmaca çözmeyi severim, geçmişi anlamayı da… Biraz da takıntılıyımdır zaten, bu yüzden olanları geriye dönük olarak çözmeye çalıştım.

BİLEKLİKLERDEN ÖNCEKİ DÖNEM
İkinci Dünya Savaşı öncesinde, Birleşik Krallık'ta ve dünyadaki çoğu bebek evde ya da hemşirelerin ve aile hekimlerinin denetimindeki doğum evlerinde doğuyordu.
Emekli ebelik eğitmeni Terri Coates, şöyle açıklıyor:
"Bebeği emzirmeler arasında alıp anneden uzak tutmak biraz paternalist bir yaklaşım gibi görünebilir ama o dönem ebeler anneler ve bebekleri için en iyisini yaptıklarına inanıyordu."
Yeni doğum yapan anneler genellikle beş ila yedi gün hastanede kalıyordu ki bu süre günümüze göre oldukça uzun.
Bebekleri tanımlamak için karyolanın ucuna; bebeğin adı, annenin adı, doğum tarihi ve saati, bebeğin ağırlığını içeren bir kart asılıyordu.
KENDİSİ ASLA ÖĞRENEMEDİ
Matthew'Un babası, Home Counties bölgesinde sigorta temsilcisiydi ve amatör bisiklet yarışlarına büyük ilgi duyuyordu. Emekliliğinde yalnız yaşıyor ve sağlığı son yıllarda giderek bozuluyordu.
Matthew, babasına bu gerçeği anlatmayı uzun süre düşündü ama sonunda vazgeçti.
Babamın bunu bilmesine gerek olmadığını hissettim. 78 yıl boyunca bir tür cehalet içinde yaşamıştı ve bu gerçeği paylaşmak bana doğru gelmedi.
Matthew'un babası, 80 yıl boyunca doğum gününü aslında bir gün erken kutladığını hiç bilmeden geçen yıl hayatını kaybetti.
Bunun ardından Matthew, babasının genetik kuzeni ve onun kızıyla tanışmak üzere West Country bölgesine gidip kahve içti.
Herkesin iyi anlaştığını, eski fotoğrafları paylaştıklarını ve 'eksik kalan aile geçmişini' birlikte tamamladıklarını söylüyor.
Ancak Matthew, babasının karıştırıldığı adamla ya da onun çocuklarıyla iletişime geçmemeye karar verdi. Çünkü bu kişiler DNA testi yaptırmamıştı.
Birisi DNA testi yaptırıyorsa, bunun beklenmedik sonuçlar doğurabileceğinin farkındadır. Ama test yaptırmamış insanlara böyle bir gerçeği açıklamak doğru olur mu, emin değilim. Bu kadar büyük bir şeyi onlara söylemek bana hâlâ doğru gelmiyor.
40'LAR İLE 60'LAR ARASI VAKALAR
Matthew, BBC'ye göre 1950'lerde başka bir bebekle karıştırıldığını bir DNA testiyle öğrenen Susan'ın ve sonrasında aldığı tazminatın haberini okuduktan sonra kanalla iletişime geçti.
BBC News şu anda, 1940'ların sonları ile 1960’lar arasında doğumhanelerde yanlışlıkla karıştırılan bebeklerle ilgili beş vakadan haberdar.
Avukatlar, ucuz genetik testlerin yaygınlaşmasıyla birlikte daha fazla kişinin bu tür gerçeklerle karşı karşıya kalmasını bekliyor.
Benzer Haberler
Zelenskiy: Ruslar savaşı sürdürmeye hazırlanıyor
Trump 'saygısızlık yaptı' diyerek Musk'a yüklendi: Çok ciddi sonuçlarına katlanmak zorunda
Space X tarih mi oluyor? Elon Musk- Trump gerilimi 'pahalıya' patlayabilir
ABD ve Çin heyetleri İngiltere'de masaya oturacak
Elon Musk geri adım attı! Trump paylaşımını sildi
Ukrayna: İstanbul'daki anlaşmaya göre esir takası yapılmalı
SON DAKİKA HABERLERİ: UKRAYNA, RUS SU 35 SAVAŞ UÇAĞINI DÜŞÜRDÜ
SON DAKİKA HABERLERİ: İRAN, İSTİHBARATININ İSRAİL'E AİT ÇOK SAYIDA NÜKLEER BELGE ELE GEÇİRDİĞİNİ DUYURDU